KIRK HADİS ŞERHİ

ÖNSÖZ
Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla “Erbain” (40 hadis) kitapları kırk hadisi veya hadiste kırk babı içeren kitapların adıdır, zahiren bu tür yazımlar H. 4. asırda başlamıştır. Bu kitapların yazım felsefesi ise “ümmetime faydalı olacak kırk hadisi hıfzeden kimseyi Allah Teala kıyamette fakihler ve alimlerle hasreder” hadisi olmuştur. Ebu Bekir Kelabazî (Ö. 380) Ebu Abdurrahman Selemi, Ebu Naim Isfehanî, Şeyh Behaî vb. alimler bu babda değerli eserler kaleme almışlardır. Bazıları tevhid, bazıları zühd ve bazıları da ibadetlerle ilgili hadisleri cem etmiştir. İmam Humeyni (r)’in bu “Kırk Hadis Şerhi” de aslında kendi takriratı olup mezaminini Feyziye ve Molla Sadık medresesinde kendi öğrencilerine irad buyurmuşlardır. Daha sonra bu konuda bir kitap yazmayı kararlaştırdı ve “Kırk Hadis Şerhi” kitabini 1979 yılında sona erdirdi. Bu hadislerden 33 tanesi ahlakî diğer yedi tanesi ise itikadı
hadislerdir. İmam (r)’in ahlakî ameli sahasında kaleme aldığı bu eser aslında kendi alanında bir şaheser durumundadır. İmam sadece ahlakî değer ve öğretileri bilen bir ahlak bilgini değil, aynı zamanda bir mürebbi ve pedagog konumundaydı. Hayatı boyunca asla kendisinden bahsetmemiş hatta kendisiyle ilgili özel hususların zikrini bile hoş görmemişti. İmam, “Ben diyen şeytandır” buyurarak Hürremşehr gibi önemli bir şehrin Saddam uşaklarının elinden geri alınmasının karşısında da “Hürremşehri Allah kurtardı” demiş ve ameli ahlakın en büyük tecellisini sergilemiştir. İmam (ra) ümmetin rahmet ve şefkat dolu bir mürebbisiydi. Terbiye ettiği binlerce genç şehadet şerbetini içerek lika cennetine koşmuş, mahbubun visaline ermişlerdi. Tarikatla gerçek İslamî bir irfanın karıştırıldığı ve bu yüzden İslamî mücadelede büyük yenilgi ve gerilemelere şahid olunduğu Türkiye’de böyle bir eserin faydasını, olumlu etkilerini ve yapıcı yönlerini tartışmaya bile gerek görmüyoruz. Nitekim bu kitabın Farsçasını görür görmez çok beğenmiş sevmiş ve tercüme etmeye başlamıştım. Ama sadece bir bölümünü tercüme ettikten sonra bazı sebeplerden Ötürü tercümesinden el çektim. Uzun bir müddet geçtikten sonra bu değerli eserin Türkiye
müslümanlarına kazandırılmasının gereğine inandım. En küçük bir fırsatını da elde edince yeniden tercüme etmeye başladım. İnşaallah 1. cildinin hemen ardından 2. cildi de yayınlanacak ve bu önemli eser Türkçeye
kazandırılacaktır.

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button