Yayıncının Önsözü
Şüphesiz İslam hüküm ve inançlarının doğruluğu, bunların ve özellikle gayp ve gelecekle ilgili şeylerin, muteber İslami kaynaklarda gelmiş olmasına bağlıdır. İmamiyye Şiası, gaybi konulardan ve kıyamet olayla-rından sayılan ric’at inancına da
muteber kaynaklarda Resulullah’tan (sallallah’u aleyhi ve âlih) ve onun Ehlibeyt’inden (aleyhimusselam) nakledilen sahih ve mütevatir hadislerle delil getirmiştir. Ayrıca bu mektep, ric’atin sübutuna icma etmiş ve meşhur şahsiyetler ve yazarlarca bu
inanç bu mektebin zaruriyatından sayılmıştır; işte bu ikisi İmamiyye Şiası’nın ric’at inancının doğruluğuna getirdiği en önemli delildir. İmamiyye Şiası, “binlerce oldukları halde, ölüm korkusundan dolayı yurtlarından çıkıp gidenler”, “evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş (alt üst olmuş) bir kasabaya uğrayan”, “kendilerini yıldırım çarpan”, “Ashab-ı Kehf”, “Zulkarneyn” ve diğerleri gibi geçmiş ümmetlerde dünyaya dönüldüğüne veya kıyametten önce özel haşra delalet eden “O gün her ümmetten ayetlerimizi yalanlayanlardan bir cemaat haşrederiz” ayeti gibi sarih ayetlerle veya “Helak ettiğimiz bir ülkeye artık yaşamak haramdır. Onlar bir daha geri dönemezler” gibi ayetlerin tefsirindeki güvenilir hadislerin yardımıyla, dünya hayatından ahiret hayatına göçen bazı kişilerin
kıyametten önce dünya hayatına döndüğüne ve döneceklerine delalet eden Kur’an ayetleriyle ric’at inancının mümkün olduğuna delil gösterilmiştir. Resulullah sallallah’u aleyhi ve âlih’in Ehlibeyti’nden olan hidayet İmamlarının bize haber verdiği bu olağan üstü durumun hedefi şu olabilir: Biz, Allah’ın adaletinin,
rahmeti kadar geniş ve mutlak olduğunu, zaman ve mekanın onu sınırlandıramayacağını, onun geçmişte, şimdiki zamanda ve gelecekte asıl olduğunu ve zamanı O’nun yarattığını bildiğimizde ric’atin de ilahi adaletin gerçekleşmesi için olağan üstü bir örnek olduğunu görürüz. Çünkü ric’atin anlamı şudur: Allah Teala, ölenlerden, imanlarında halis olanlarla küfürlerinde halis olanlardan bir grubu dünyaya döndürecek, böylece Âl-i Muhammed’in Mehdi’si (aleyhisselam) kıyam edince hak üzere olanlar, batıl üzere olanlardan intikam alacak ve o gün, Allah Teala’nın, “Doğru iseniz bu fetih ne zaman? diyorlar. De ki: Fetih günü (gelince, şimdi) inkar edenlere (o zaman) inanmaları fayda vermez ve kendilerine mühlet de verilmez”
buyruğuyla haber verdiği fetih günüdür ve yine o gün Allah’ın, peygamberlere ve müminlere yardımı vaadının gerçekleşeceği gündür: “Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında, hem şahidlerin (şahitliğe) duracakları günde yardım ederiz.”