AKÂİD-İ İMAMİYYE

ÖNSÖZ
Günümüz İnsanının Dine Yönelişi ve Akaid-i İmamiyyenin
Yazılmasının Gerekliliği

Günümüz dünyası, sanayi ve teknik dünyası olarak bilinmektedir; çünkü insanoğlu son asırlarda bu alanda göz alıcı ilerlemeler kaydetmiştir; dolayısıyla bu konunun onun özelliklerinden sayılması çok yerinde bir harekettir. Ancak bu özelliğin beraberinde, çok büyük kültürel bir olay da vuku bulmuştur ve o da günümüz insanının dine ve dinî kavramlara yönelişidir. Dine yöneliş, tarihte bahsi geçen insan yönelişlerinin en temeli ve en eskisidir. Mevcut belge ve bulguların da ortaya koyduğu üzere, hiçbir dönemde insanoğlunun hayatı dine yöneliş ve din hissinden boş kalmamıştır. Bununla birlikte Rönesans ve bilimsel metotların değişimiyle insanın madde alemine sulta kurmasından sonra, bazı siyasî ve kültürel etkenler sonucu dine yöneliş rengini kaybetmiş ve batı dünyasında dine karşı bir nevi ilgisizlik baş göstermiştir. Sonra gittikçe bu hastalık doğulu ülkelerde sıçrayarak bir grubu etkisi altına almış ve giderek bu dalda o kadar ilerlemiştir ki, bazıları modern bilimin insanoğlunun tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ve dinin temin ettiği istekleri modern bilimin de temin edeceğini
sanmışlardır. Fakat ortaya çıkan bir takım etkenler ve yıkıcı olaylar, bu düşünceyi çürüttü ve insanoğlunun
hiçbir zaman dinden ve onun kılavuzluklarından müstağni olmayacağını ve hiçbir şeyin dinin
yerini doldurmayacağını ispatladı. Bu etkenlerden üçünü sıralayalım:
1- Yirminci asırda dünya savaşlarının vuku bulması: On binlerce insanı kurban alan
birinci ve ikinci dünya savaşları, dinden koptuğu ve insanoğlu arzularını gerçekleştireceği
sanılan ilimle yönlendiriliyordu; fakat ansızın insanoğlunu böyle bir kadere düşürdü.
2- Ahlakî fesadın artması sonucu aile ocağının dağılması: Batı dünyasının büyük bir
bölümünde, aile sözcüğü kendi anlamını kaybetmiş, sebatı olmayan geçici bir topluluk haline
gelmiş ve bu dağılmada ise modern bilim etkisiz olmamıştır; (maksat yönlendirilmeyen ve
tabiri caizse dinsiz bilimdir).
3- Bazı bilimsel teorilerin çürük çıkması ve itibarlarını kaybetmesi: İnsanoğlunun toplum
da modern bilimlere karşı aşırı iyimserlik ve gönül vermesini oldukça azaltan yukarıdaki iki
etken dışında bazı bilimsel teorilerin çürük çıkması ve itibarların kaybetmesi de insanoğlunun
modern bilimlere karşı alemi tanıma konusundaki ilk iman ve inancını kaybetmesine ve
gerçekte on dokuzuncu asırda, Avrupa insanını saran tatlı uykudan uyanmasına neden oldu.
Bu ve benzeri etkenler insanoğlunun tekrar insanî fıtratına dönmesine, din ve dinî maariflere
yönelmesine neden oldu. Gerçekte, insanoğlu kendini din meziyetlerinden mahrum ettiği bir
dönemden sonra susuz bir insan gibi, tatlı “din” suyunu aramaya başladı.

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button