EHL-İ BEYT GERÇEĞİ

“Hiç kimse biz Ehl-i Beyt’le kıyaslanamaz.”
Peygamber efendimiz (s.a.a)’in risaletinin isbatı, Allah’ın yüce kelamı Kuran-ı Kerim’dir. Peygamber efendimiz (s.a.a)’den sonra ümmet için yerine tayin edilmiş olan rehberlerin isbatı ise, Kuran-ı Kerim ve Hz. Resülullah (s.a.a)’in hadisleridir. Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki, birçok zaman hakk bütün aşikârlığıyla ben buradayım der gibidir ve onun gerçek rehberi de başında olmasına rağmen, yine birçok kimse bu yolu seçmeyerek haktan yüzçevirirler. Bu sebepten dolayı insan, hakkın gerçek tadına varabilmesi için ve ona ulaştığı zaman tam bir akli selim ile, ta-
rafsız, taassubsuz, önyargısız onu kabullenmelidir. Bu konuda kendi nefisini iyice muhasebe etmelidir. Aksi takdirde Kuran-ı Kerim’in şu ayet-i kerimesi onun hakkında tahakkuk bulacaktır:
“Muhakkak cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat
onunla (gerçeği) anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işit-
mezler. Onlar, hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir.” Araf
Suresi; 179.

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button