VELA ve VELAYET

VELİ SÖZCÜĞÜ
Vela, velayet, vilayet, veli, mevla, evla ve bunların benzelri sözüklerin hepsi “veliye” (v-l-y) kökünden türemiştir. Bu sözcğk, çeşitli şeklleriyle Kur’an-ı Kerim’de en çok kullanılan sözcüklerden biridir. Bu sözcügün Kur’an-ı Kerim’de 124 kere isim şeklinde, 112
kere de fiil şeklinde geçtiğini söylemişlerdir. Rağıbın “Müfredat’ül-Kur’an”da dediği gibi, bu kelimenin asıl anlamı, bir şeyin aralarında fasıla olmayacak şeklinde, diğer bir şeyin yanında yer almasından ibarettir. Yani eğer iki şey aralarında başka bir şey bulunmayacak şekilde birbirine muttasıl olursa, o zaman “veliye” kökü kullanılır. Örneğin, bir kaç kişi yan yana oturmuş olsalar, onların bu vaziyetlerini anlatmak istediğimiz zaman şöyle deriz: “Zeyd, meclisin başında oturmuş ve yelihi Amrün ve yeli Amren Bekrün. “Yani Zeyd’in hemen yanında da Amr, Amr’in de hemen yanında Bekr oturmuştur. Bu münsebetle, doğal olarak “kurb” ve yakınlık anlamında da kullanılmıştır. Yine bu münasebetle dostluk, yardım, bir işi üstlenme, tasallut vb. digeğ manalar da bu kelime ile ifade edilmiştir. Çünkü bütün bu manalarda bir çeşit ittisal ve birliktelik sözkonusudur. Bu kök ve ondan türeyen sözcükler için bir çok manalar zikredilmiştir. Mesela “mevla” sözcügü için yirmi yedi mana zikredilmiştir. Fakat açıktır ki bu kelime, yirmi yedi tane birbiriyle hiç bir alakası olmayan ayrı ayrı manalara değildir. Bir asıl manası vardır, diğer manalarda ise, o mana ile bir münasebe gözetilerek kullanılmıştır. Bu çeşitli manaları, lafziye ve haliye karinelerden elde etmeliyiz.

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button