Saat gece yarısından sonra 02:00’ı gösteriyordu. Polis merkezinin operasyon biriminde yoğun bir hareketlilik vardı. Hazırlık için koşuşturma içinde olan özel harekat timi ve sivil polislerin komiseri olduğu her halinden belli olan şahıs, hazırlık yapmakla meşgul olan diğerlerine azarlayıcı bir şekilde:
-Çabuk olun, acele edin, çok oyalanıyorsunuz!.. şeklinde talimatlar yağdırıyordu.
Nihayet operasyon ekibi hazırlanmış, hepsi bir araya toplanmıştı. Operasyon amiri karşılarına geçip konuşmaya başladı.
-Elimizde bulunan şahıs tüm çabalarımıza rağmen konuşmuyor. Kendisinden herhangi bir bilgi elde edemedik. Bunun için evine baskın düzenleyeceğiz. Çok dikkatli olmamız lazım. Çatışma çıkabilir. Ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Çatışma çıkarsa, ateş etmekten çekinmeyin. Evi yoğun ateş altına alın…
Yapacakları operasyon ile ilgili olarak bilgi vermeye devam ediyordu. Polislerden biri söz almak için elini kaldırdı. Komiser birinin elini kaldırdığını görünce çok öfkelenmiş olacak ki, sert bir ses tonuyla ve bağırarak;
-Konuşacaklarım henüz bitmiş değil. Konuşmamı bitirdiğim zaman size söz hakkı vereceğim. O
zaman istediğinizi sorar ya da konuşursunuz, dedi.
Polis yavaşça elini indirdi. Soru sormak ya da konuşmak için izin istediğine pişman olmuştu. Yüzü kıpkırmızı kesilmiş, kulaklarına kadar kızarmıştı. Sanki vücudunun ısısı iki misli artmış, terlemeye başlamıştı. Belli ki komiserin bu sözleri gururuna çok dokunmuştu. Öfkeden burnundan soluyarak; “Pis herif, en iyisini hep sen bilirsin zaten!” diye sessizce mırıldandı. Bunu söyledikten hemen sonra korku ve endişe ile etrafına baktı. Yanlarında bulunan diğer polislerin umursamadığını görünce; “Oh be! Kimse duymamış” dercesine ferahlamıştı. Komiser konuşmasını bitirmiş, sorusu olan var mı? Diye sormuştu. Kimseden ses çıkmayınca, komiser:
-Acımak yok, bunu unutmayın. Evi ararken çok dikkatli ve titiz arayın. Ev halkına acımasız ve sert davranın. Bunların anladığı dil bu. Evde yaşı büyük erkekleri ve elimizdeki adamın eşini tutuklayacağız. Haydi herkes iş başına!.. diyerek emir verdi.
