İslâm dininin temel ilkelerinden biri de namazdır.
Namaz, imanın ölçütü ve takvalıları tanımanın vesilesidir. Namaz, dinin dalgalanan bayrağı; namaz kılanlar ise, onun maneviyatı sayesinde güvencede olanlardır. Namaz, Allah’ı anmak için yapılan ibadettir. Nitekim yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
Şüphesiz ben, yalnızca ben Allah’ım. Benden başka ilâh yoktur; şu hâlde bana ibadet et ve beni anmak için dosdoğru namaz kıl. Namaz, ibadetlerin en büyüğü ve görevlerin en üstünüdür. Bir rivayette şöyle geçer: Birisi İmam Cafer Sadık’ın (a.s) huzurunda başka birini övüyordu. Onun övgülerinden sonra İmam (a.s), “Namazı nasıldır?” diye sordu. Yani, bu önemli vazifeyle ilgili ne kadar çaba harcıyor? Övülen kişinin bütün iyilikleri namaza verdiği öneme bağlıdır. Bu ilâhi farizayı yerine getirmek ve zinde tutmak için her ne kadar çaba harcansa yine de azdır. Din âlimlerinin ve hak mektebe gönül verenlerin tüm çabası ve hatta batıla karşı savaşan mücahitlerin savaşı bu büyük ibadeti ayakta tutmak içindir.
